Hayat ne kadar uzun zannederiz değil mi? Bazen günler geçmek bilmez insana bazen de su gibi akar gider.
Nisanın gelmesi ile bahar geldi coşkusu yaşıyorduk. Bu coşku aslında biraz da hüzünlüydü bizim için.
Bundan 7 yıl önce anneannem ile annem aynı sene meme kanseri teşhisi konmuştu. İkisi de birçok kemoterapi ve radyoterapi aldıktan sonra bu illetten kısmende olsa kurtulmuştu.
Kasım 2015 de maalesef anneannemin rahatsızlığı yeniden nüksetti. Ne kadar bunu bilsek de bunu anneme diyememiştim.
Nisan ayının ilk günlerinde durumu iyice ağırlaşmıştı. Almanya ya onu ziyarete gitmek için hazırlanıyorduk.
Kardeşlerim ile 3 Nisan sabahı anneme moral olsun diye bruncha götürmüştük.
O sabah duyduk kara haberi anneannem melek olmuştu. Bu durumu anneme nasıl anlatabilirdim ki nasıl söyleyebilirdim ki bu kara haberi…
Bir bahane ile apar topar eve döndük. O esnada annem maalesef anladı. Acı tabi insanın annesini kaybetmesi…
O annesine üzülüyor bizde annemize..
Bir arkadaşım demişti “ Ne zaman annem öldü ben o zaman büyüdüm “ diye.
Rabbim nurlar içinde yatırsın güzel melek anneannem seni…
Sevdiklerinizin kıymetini bilin. Belki her eve gelin girmez ama ölüm her eve girecektir.
Sevdiklerinizin değerini bilin.